Bizi Takip Edin!
Dil Seçimi:

Av. Fatma İLKAYA AKTAŞ│ Sorumsuzluk Anlaşması (6098 Sayılı TBK M. 115-116)

02.07.2024

GİRİŞ

 

            Sorumsuzluk anlaşmaları günlük hayatta gerek anlaşma olarak gerekse sözleşme hükmü olarak karşımıza çıkan, esas olarak borçlunun borcunu ifa etmemesinden kaynaklı olarak doğması muhtemel zararın sınırlandırılması veya kaldırılması amacı taşıyan anlaşmalarıdır.

 

            6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olan sorumsuzluk anlaşması birçok konuda sınırlandırılmıştır. Temelini sözleşme özgürlüğü ilkelerinden alan sorumsuzluk anlaşmalarına bu kadar sınırlandırma getirilmesi, kanun koyucunun aslında bu tür anlaşmalara karşı mesafeli duruşunun göstergesidir.

 

            Yine de TBK m. 115'da yapılan düzenlemelerle borçlu, kendi davranışından doğan sorumluluğunu önceden yapacağı bir anlaşmayla sınırlandırabilir veya kaldırabilir. Aynı şekilde TBK m.116 uyarınca yardımcı kişilerin fiillerinden ötürü doğacak sorumluluğunu da tamamen veya kısmen kaldırabilir.

 

            Bu çalışmanın ilk kısmında, genel olarak sorumsuzluk anlaşmalarını açıklandıktan sonra sorumsuzluk anlaşmalarının hukuki niteliği, kurulması ve şeklinden bahsedilecektir. İkinci bölümde sorumsuzluk anlaşmasının geçerlilik şartları ve sözleşme üzerindeki etkisine değinilecek, üçüncü bölümde ise genel işlem koşulları ile bağlantısından bahsedilerek konu sonuçlanacaktır.

1        BÖLÜM : SORUMLULUK KAVRAMI, SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ TANIMI, AMACI, HUKUKİ NİTELİĞİ, KURULMASI VE ŞEKLİ

1.1       SORUMLULUK KAVRAMI

      Hukuki anlamda sorumluluk iki farklı anlama gelmektedir. Birinci anlamda sorumluluk borçlunun malvarlığının borcun teminatı olması ve borcun ifa edilmemesi halinde borçlunun malvarlığına başvurularak cebri icra yoluyla yerine getirilmesidir. Buna "... ile sorumluluk" denir.[1] İkinci anlamda sorumluluk ise genel davranış kurallarına veya yüklenmiş olduğu bir borca aykırı davranan şahsın verdiği zararı tazmin etme yükümlülüğüdür. Bu sorumluluğa da "...den sorumluluk" denir.[2] “Den sorumluluk” haksız fiil (TBK m.49 vd.) veya sözleşmeden (TBK m.112 vd.) doğabileceği gibi vekaletsiz iş görme (TBK m.526 vd.), sebepsiz zenginleşme (TBK m.77 vd.) veya bir kanun hükmünden de doğabilir.

1.2       SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ TANIMI VE AMACI

      Sorumsuzluk anlaşması 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 115 ve m. 116'da düzenlenmiştir. Bu kanun maddeleri sorumsuzluk anlaşmasına dair bir tanım yapmamış yalnızca sınırlarını düzenlemiştir. Sorumsuzluk anlaşması öğretide "sözleşmenin ihlalinden doğan zararın gerçekleşmesinden önce, alacaklı ile borçlu arasında açık veya örtülü olarak yapılan ve ilerde alacaklı lehine doğması muhtemel bir tazminat isteminin oluşmasına tamamen veya kısmen engel olan hukuki işlem" olarak tanımlanır.[3] Sözleşme özgürlüğü hükümlerine dayanılarak alacaklı ve borçlu, borçlunun borcunu tam veya gereği gibi etmemesinden doğan zarardan doğan sorumluluğunu, şartlarını, miktarını, şeklini, henüz zarar doğmadan önce asıl sözleşmenin kurulması sırasında veya sonradan kararlaştırabilirler.[4] Öyle ki sorumsuzluk anlaşmasıyla taraflar, sadece borçlunun kusurlu olduğu durumlarda değil, kusursuz imkansızlık halinde de borçlunun sorumlu olacağını kararlaştırabilirler.[5]

      Taraflar, sorumsuzluk anlaşması yaparak borçlunun sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırabilecekleri gibi, sınırlı olarak ortadan kaldırılmasını da sağlayabilirler. Sorumsuzluk anlaşması yapılmasında amaç borçlunun ilerde bir tazminat talebiyle karşılaşmasının önüne geçmektir. Bu açıdan bakıldığında alacaklı tarafından böyle bir anlaşma yapılması mantıksız görünmektedir. Ancak bazı durumlarda sorumsuzluk anlaşması yapılması gerekebileceğinden, yasa koyucu sözleşme serbestisi ilkesi gereğince böyle bir sözleşme yapılmasının önünü açmıştır.[6]

 

1.3       SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ HUKUKİ NİTELİĞİ     

      Sorumsuzluk anlaşması hukuki niteliği gereğince alacaklı ve borçlunun karşılıklı irade beyanlarıyla meydana gelen, akdi bir işlemdir. Alacaklı açısından bir tasarruf işlemi, borçlu açısından ise bir kazandırıcı işlemdir.[7] Bu sözleşmenin konusu ilerde alacaklı lehine meydana gelmesi muhtemel bir tazminat hakkıdır. Alacaklının malvarlığında sözleşme zamanında doğmuş bir değişiklik bulunmadığından, sorumsuzluk anlaşması sonuçlarını üzerinde tasarruf edilen hak doğduktan sonra meydana gelir.[8] Alacaklının kabulüyle borçlunun malvarlığında gerçekleşmesi muhtemel azalmanın önüne geçildiği için, sorumsuzluk anlaşmasının hukuki sebebi bir bağışlama sebebidir denilebilir.[9]

      Sorumsuzluk anlaşmasının, bağımsız bir sözleşme şeklinde veya mevcut bir sözleşme içinde yan hüküm olarak yapılması mümkündür. Her iki durumda da sorumsuzluk anlaşmasının geçerliliği asıl sözleşmesinin geçerliliğine bağlı olacaktır. Sorumsuzluk anlaşması; borca aykırı davranışla sorumluluk doğmadan önce, asıl sözleşmenin yapıldığı anda veya sonradan yapılmalıdır. Borca aykırı davranışla sorumluluk doğduktan sonra yapılan anlaşma bir sorumsuzluk anlaşması değil, ibra veya sulh sözleşmesi olacaktır.[10]

 

1.4       SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ KURULMASI

      Sorumsuzluk anlaşmasının kurulabilmesi yalnızca tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanlarıyla olur. Bu irade beyanları açık olabileceği gibi örtülü olarak da verilebilmektedir.[11] Sorumsuzluk anlaşması bir tarafın örtülü kabulü sonucu kurulmuşsa burada örtülü kabul konusunda bir değerlendirme yapmak gerekmektedir.

      Örtülü kabul TBK m. 6'da "Öneren, kanun veya işin özelliği ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri uygun bir sürede reddedilmediği takdirde, sözleşme kurulmuş sayılır." şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda örtülü irade beyanında önerinin kimden geldiği önem taşımaktadır. Sorumsuzluk anlaşması önerisinin borçludan geldiği durumlarda, alacaklının örtülü kabulünün sorumluluk anlaşmasının kurulmasına yeterli olduğunun kabulü mümkün değildir. Zira alacaklı açısından hukuki durumun kötüleşmesi hali söz konusu olduğundan alacaklının açık kabulü gerekmektedir.[12] Alacaklı tarafından yapılan sorumsuzluk anlaşması önerisinde ise borçlunun örtülü kabulü anlaşmasının kurulması için yeterli olacaktır. Çünkü borçlu açısından sorumsuzluk anlaşması bir kazandırıcı işlem niteliğindedir.[13]

 

1.5       SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ ŞEKLİ

      TBK m. 12 de yapılan düzenlemeye göre sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle tabi değildir. Buna göre sorumsuzluk anlaşmaları da herhangi bir şekle bağlı kalmaksızın yapılabilecektir. Ancak taraflar iradi olarak sorumsuzluk anlaşmasının şekil şartına bağlanmasını kararlaştırmış olabilirler. Bunun dışında tarafların yaptığı asıl sözleşme kanuni şekil şartına tabi olsa dahi sorumsuzluk anlaşması şekil şartına tabi tutulamayacaktır.[14]

 

2        BÖLÜM : SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ GEÇERLİLİK ŞARTLARI, SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ GEÇERSİZLİĞİNİN SÖZLEŞME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

2.1       SORUMSUZLUK ANLAŞMASININ GEÇERLİLİK ŞARTLARI

2.1.1      Genel Olarak

            Türk Borçlar Kanunu'nda sözleşme serbestisi belirlenmiş olsa da, TBK m. 27'ye göre; kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sorumsuzluk anlaşması kural olarak TBK m. 115-116 hükümlerinde belirlenen yasal sınırlandırmalar içerisinde geçerlidir. Sorumsuzluk anlaşmasının sınırlandırılmasının gerekçesi tarafların sorumsuzluk anlaşmasıyla sözleşme serbestisi ilkesinin kamu düzenine aykırı olarak kullanılmasının ve güçlü alacaklı tarafından güçsüz borçlunun korumasız bırakılmasının önlenmesidir.[15] TBK m. 115 hükmünde sorumsuzluk anlaşmasının belirli sınırları ortaya konulmuştur. TBK m. 115 hükmüne göre; "Borçlunun ağır kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Borçlunun alacaklı ile hizmet sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayacağına ilişkin olarak önceden yaptığı her türlü anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür." denilerek sorumsuzluk anlaşmasının sınırları belirlenmiştir.

 

2.1.2      Kast ve Ağır İhmal Halinde

            TBK m. 115 düzenlemesine göre borçlu borçlanmış olduğu edimin ifasını, kasten veya ağır ihmali ile imkânsız hale getirmişse, önceden yapılan sorumsuzluk anlaşması geçersizdir. Bu geçersizlik hali yargılama sırasında hâkim tarafından re'sen göz önünde bulundurulması gerekir.[16] Örneğin borçlu sözleşme konusu tabloyu kasten kırarak teslimini imkânsız hale getirmişse bu durumda, asıl sözleşmeden kaynaklanan borcu devam ederken, sorumsuzluk anlaşması geçersiz hale gelecektir. Aksi durumda, alacaklı tamamen borçlunun inisiyatifine bırakılmış olacak ve güven ilişkisinin zedelenmesine sebep olacaktır.

 

2.1.3      Hafif İhmal Halinde

            Hafif ihmal; dikkatli ve tedbirli bir kimsenin göstermesi gereken özenin gösterilmemesi şeklinde tanımlanabilir.[17] Sorumsuzluk anlaşmasında borçlunun ağır kusuruyla sebep olduğu zarardan sorumlu olmadığı yönünde bir hüküm konulamaz. Buna rağmen borçlunun hafif kusuru halinde sorumluluğunun bulunmayacağı yönünde bir hüküm konulabilir.[18]

            Borçlunun alacaklı ile hizmet ilişkisi bulunması halinde, bu ilişkiden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayacağına dair her türlü anlaşma da kesin olarak hükümsüzdür.[19] İşveren işçinin her türlü sağlık ve güvenliğini sağlamak zorundadır.[20] İşveren işçinin işe alınması sırasında sorumsuzluk anlaşması yapmış olsa dahi, ilerde işveren meslek hastalığına yakalanması veya iş kazası geçirmiş olması durumunda sorumsuzluk anlaşması kesin olarak hükümsüz olacaktır.[21] Kanun maddesinde işçi işveren ayrımı yapılmasa da Türk Hukukunda işçi lehine yapılan anlaşmaların geçerli olduğu düşünüldüğünde kanunda borçlu olarak bahsedilen tarafın "işveren" olduğunun kabul edilmesi gerekecektir.

            TBK m. 115/3 hükmüne göre "uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına yönelik yapılan anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür." Bu hükme göre, uzmanlık gerektiren ve resmi makamlar tarafından verilen izinle yürütülen noterlik, avukatlık gibi meslek sahiplerinin hafif kusurundan sorumlu olmayacağına yönelik anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür.[22]

 

2.1.4      TBK m. 116 Hükmünde Getirilen Sınırlamalar

             Borcun ifası sırasında yardımcı kişi kullanan borçlu, ifa yardımcısının alacaklıya vermiş olduğu zarardan sorumludur. Bu sorumluluk için borçlunun veya ifa yardımcısının doğan zararda kusurunun bulunup bulunmamasının bir önemi yoktur. TBK m. 116 hükmünde borçlunun borcun ifası sırasında yardımcı kişilerden kaynaklı olarak meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğu düzenlenmiştir. Bu kanun maddesine göre borçluya önceden yapılan bir sorumsuzluk anlaşmasıyla ifa yardımcısının kusurundan kaynaklanan zararın tazmininden kurtulma imkânı verilmiştir. Burada m. 115’ten ayrılmaktadır. Zira borçlu ağır kusurundan sorumsuzluk anlaşması ile kurtulamazken, ifa yardımcısının ağır kusuruyla meydana getirmiş olduğu zarardan sorumsuzluk anlaşmasıyla kurtulabilecektir.[23] TBK m. 116/3'te yapılan düzenlemeye göre "Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür." denilmektedir. Bu fıkraya göre kusurun ağır veya hafif olması konusunda bir ayrım gözetilmemiştir.[24]

 

2.1.5      Sorumsuzluk Anlaşması ile Haksız Fiil Sorumluluğunun Kaldırılması 

            Borçlunun borca aykırı davranışının haksız fiil mahiyetinde olması durumunda, bu sorumluluğun sorumsuzluk anlaşmasıyla ortadan kaldırılmasının sınırları belirlenmiştir. Normal şartlarda haksız fiil sorumluluğunun ortadan kaldırılması mümkün görünmemektedir. [25] Ancak haksız fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldıran durumlar vardır. Bunlardan birisi de zarar görenin rızasıdır. Zarar görenin, fiil ehliyeti varsa, açık ve gerçek bir rızası varsa ve zararın doğmasından önce rıza göstermişse bu durumda haksız fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldıracaktır.

 

3        BÖLÜM : GENEL İŞLEM ŞARTLARI VE SORUMSUZLUK ANLAŞMALARI

3.1       GENEL OLARAK

            Sorumsuzluk anlaşmaları daha çok genel işlem şartları içerisinde yer almaktadır. Bu sebeple genel işlem şartları ve sorumsuzluk anlaşmaları ilişkisini incelemek gerekmektedir.  Bunların incelenmesi sırasında da öncelikle genel işlem şartlarının tanımlanması, daha sonra da sorumsuzluk hükümlerinin genel işlem şartı niteliği taşıdığının tespiti durumunda ise sorumsuzluk anlaşmasının hukuki durumu ve genel işlem koşullarının sorumsuzluk anlaşmasının içinde olması durumunda anlaşmanın hukuki durumu hakkında inceleme yapılması gerekecektir.

 

3.2       GENEL İŞLEM ŞARTLARI

            Genel işlem şartları, sözleşmede taraflardan birinin ileride kurulacak olan sözleşmelerde kullanılmak üzere, karşı tarafa değiştirilmeden kabul ettirmek amacıyla tek yanlı olarak hazırladığı sözleşme şartlarıdır.[26]. Genel işlem şartları TBK’da m.20 vd. maddelerde düzenlenmiştir. TBK’da düzenlenen genel işlem şartları tüketici sözleşmeleri dışındaki her türlü sözleşmeye, talep edilmesi halinde uygulanır.[27] Tüketici sözleşmelerinde ise 6502 sayılı TKHK’da “tüketici sözleşmelerinde haksız şartlar” başlığı altında düzenlenen hükümler uygulama alanı bulacaktır. TBK’da düzenlenen genel işlem şartlarına ilişkin hükümler, sözleşmeyi düzenleyenin karşı tarafı tacir olsun ya da olmasın herkese uygulanabilirken, TKHK sadece taraflardan birisinin tüketici olduğu durumlarda uygulama alanı bulacaktır.[28]

            Tacirler arasında yapılan sözleşmeler açısından bakıldığında tacirin basiretli olması sebebiyle tam bir sözleşme serbestisi öngörülmesi gerektiği düşünülebilir. Ancak ülkemizde finansal olarak güçlü olan bazı şirketlerin özellikle yüklenici anlaşmasıyla bazı işleri küçük ölçekli şirketlere vermesi sırasında yapılan sözleşmelerde yine güçsüz olan tacirin kanunlar nezdinde korunmaya ihtiyacı bulunmaktadır. Bu korumanın sağlanması için bazı emredici hukuk kuralları belirlenmiştir ve taraflar kanunların emredici hükümleri ortadan kaldıramaz ve hilafına sözleşme düzenleyemez.

            Genel işlem şartlarının güçlü tarafça hazırlanıp zayıf tarafa dayatması durumu söz konusudur. Uygulamada genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşme hükümlerinin, sözleşmede güçlü tarafça hazırlanıp karşı tarafa dayatılması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bazen de çok uzun metinlerle dolu evraklar tarafa verilerek okuması ve müzakere etmesine fırsat vermeksizin hemen imza altına alması konusunda dayatma söz konusu olabilir. Aynı zamanda genel işlem şartları genel ve soyut niteliktedir, borçlu ve onunla yapılan iş özelinde düzenlenmemiştir. 

 

3.3       GENEL İŞLEM ŞARTLARININ DENETİMİ

            TBK m. 21-22'de genel işlem şartları hükümlerinin bağlayıcılık ve yürürlük denetimi düzenlenmiştir. İlgili kanun hükmüne göre; tek taraflı olarak, ileride yapılacak sözleşmeler için de uygulanması istenen hükümlerin önceden düzenlendiği "tip" sözleşmeleri kullanan tarafın genel işlem koşullarının sözleşme içeriğine dahil olacağı konusunda karşı tarafı açıkça bilgilendirmesi gerekmektedir.

            Sorumsuzluk kayıtları ile borçlu, üzerindeki sorumluluğu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmayı amaçlar. Borçlu tarafından tip olarak düzenlenen sözleşmede yer alan sorumsuzluk kayıtları, bazı durumlarda genel işlem koşulu niteliğinde olabilir.[29]

            Sorumsuzluk anlaşmalarında yer alan genel işlem koşullarının denetiminde, sorumsuzluk kayıtları öncelikle, yürürlük denetimi, ardından yorum ve içerik denetimine tabi tutulur. Sorumsuzluk anlaşmasındaki kayıtların denetimi genellikle yorum yoluyla denetlenir. Yorum genellikle düzenleyenin aleyhine, karşı tarafın lehine olacak şekilde yapılır. Kaydın haksız şart haksız şart teşkil ettiği saptanırsa kayıt icra edilmez.[30]

            Bir örnek üzerinden bakmak gerekirse, banka çalışanı tarafından müşteriye sunulan sorumsuzluk kaydının da yer aldığı genel işlem şartları, müşteri tarafından okunduğunda, ayrıca alışılmamış nitelikte bir kayıtla ilgili müşteriye detaylı bilgi verir ve sözleşmede birden fazla anlama gelecek kayıtlara yer vermezse yürürlük ve yorum denetiminden kurtulmuş olacaktır. Bu durumlarda hakimin içerik denetimi konusunda resen değerlendirme yapması mümkün olmalıdır.[31]

            Bu duruma bakıldığında sorumsuzluk kaydı içeren genel işlem kayıtlarının hiçbir şekilde kullanılmasının mümkün olmadığı düşünülebilir. Ancak, emredici mahiyette olmayan kanun hükümlerinin bertaraf edilmesi ile kaydın geçersizliğine doğrudan karar verilemez. Bununla beraber, bireysel sözleşmelerde belirlenen sorumsuzluk kayıtlarına göre daha sıkı bir denetim yapılması da söz konusu olacaktır. Genel işlem şartları içerisinde sorumsuzluk kaydı olsa da, zayıf olan tarafın menfaati bir şekilde dengede tutulmuşsa (TBK m. 25 hükümlerini ihlal etmediği sürece) kaydın geçerli olduğuna karar verilebilir.

 SONUÇ

            Sorumsuzluk anlaşması, normal şartlarda alacaklıyı zor durumda bırakacak bir sözleşme türü olduğundan fazla sıcak bakılmamaktadır. Çünkü bu sözleşme ile alacaklı ileride doğması muhtemel bir tazminat alacağından vazgeçmekte, borçlunun sorumluluğunun ortadan kalkacağını kabul etmektedir. Ancak buna rağmen taraflar sorumsuzluk anlaşması yapmaya yönelebilmektedir. Borçlar hukukuna hakim olan sözleşme özgürlüğü ilkesi, tarafların bu tarz bir anlaşma yapmalarına imkan tanımaktadır. Ancak zayıf konumda olan tarafın zor durumda bırakılmasının ve ahlaka veya kanuna aykırı sözleşme yapılmasını önlemek isteyen kanun koyucu, TBK m.115 ve m.116 hükümlerinde sorumsuzluk anlaşmalarının geçerlilik sınırlarını çizmiştir. Bu sınırlara aykırılığın yaptırımı ise kesin hükümsüzlük olarak belirtilmiştir.

            Çalışmamızda "sorumluluk" teriminin tanımıyla başlanmış, sorumsuzluk anlaşmasının ne olduğu, hukuki niteliği, şekil şartları kurulması incelenmiş, daha sonra kanunda belirlenen sınırlardan bahsedilmiş. Çalışmamızın son bölümünde ise sorumsuzluk anlaşmalarında en çok karşımıza çıkan ve zayıf olan tarafa fazlaca yük yüklenmesine sebep olunması ihtimali doğuran genel işlem şartlarıyla ilgili durum değerlendirmesi yapılarak son verilmiştir.

KAYNAKÇA

  • AKMAN, Sermet (1976), Sorumsuzluk Anlaşması, Sulhi Garan Matbaası, İstanbul
  • ATAMER, Yeşim M.: “Yeni Türk Borçlar Kanunu Hükümleri Uyarınca Genel İşlem Koşullarının Denetlenmesi, TKHK m.6 ve TTK m.55, f.1 (f) İle Karşılaştırmalı Olarak”, Türk Hukukunda Genel İşlem Şartları Sempozyumu, Bildiriler Tartışmalar
  • AYAN, Elif (2016), "Genel İşlem Koşullarındaki Sorumsuzluk Kayıtlarının Hukuken Değerlendirilmesi" Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XX, S. 3, s. 3-36
  • EREN, Fikret (2022), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 27. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara
  • ERTEN, Ali (1977), Türk Sorumluluk Hukukunda Sorumsuzluk Şartları, Olgaç Matbaası, Ankara,
  • GÜMÜŞ, Mustafa Alper (2021), Borçlar Hukukunun Genel Hükümleri, Yetkin Yayınları, Ankara
  • MERAL, Ömer Oğuzhan (2017) "Türk Borçlar Kanunu Ve Türk Medeni Kanunu Kapsamında Sorumsuzluk Anlaşmalarının Geçerliliği", D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Şeref ERTAŞ’a Armağan, C. 19, Özel Sayı, s. 1139-1206
  • OĞUZMAN, M. Kemal/ÖZ, M. Turgut (2022), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1, Güncellenip Genişletilmiş 20. Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul
  • SEROZAN, Rona/BAYSAL, Başak/SANLI, Kerem Cem (2022), Serozan Borçlar Genel, Gözden Geçirilmiş 8. Bası, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul

 

[1] OĞUZMAN, M. Kemal/ÖZ, M. Turgut (2022), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1, Güncellenip Genişletilmiş 20. Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul, s. 16; EREN, Fikret (2022), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 27. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, s. 86-87.

[2] OĞUZMAN/ÖZ C. 1, s. 17; EREN, s. 86-87.

[3] AKMAN, Sermet (1976), Sorumsuzluk Anlaşması, Sulhi Garan Matbaası, İstanbul, s. 7; ERTEN, Ali (1977), Türk Sorumluluk Hukukunda Sorumsuzluk Şartları, Olgaç Matbaası, Ankara, s. 38; EREN, s. 1228. OĞUZMAN/ÖZ C. 1, s. 424.

[4] SEROZAN/BAYSAL/SANLI (2022), Serozan Borçlar Genel, Gözden Geçirilmiş 8. Bası, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, § 21, N. 1

[5] EREN, s. 1228.

[6] SEROZAN/BAYSAL/SANLI., § 21, N. 1.

[7] GÜMÜŞ, Mustafa Alper (2021), Borçlar Hukukunun Genel Hükümleri, Yetkin Yayınları, Ankara, s. 833; EREN, s. 1229; AKMAN, s. 13; ERTEN, s. 90.

[8] EREN, s. 1229.

[9] EREN, s. 1229; AKMAN, s. 12

[10] AKMAN, s. 43; ERTEN, s. 91; OĞUZMAN/ÖZ C. 1, s. 424-425.

[11] AKMAN, s. 13; ERTEN, s. 90; EREN, s. 1228.

[12] AKMAN, s. 33.

[13] AKMAN, s. 33.

[14] AKMAN, s. 42; ERTEN, s. 93.

[15] GÜMÜŞ, s. 834.

[16] EREN, s. 1230.

[17] EREN, s. 573.

[18] EREN, s. 573.

[19] SEROZAN/BAYSAL/SANLI, § 21, N. 3.

[20] EREN, s. 1231.

[21] EREN, s. 1231.

[22] OĞUZMAN/ÖZ, C: 1 s. 427.

[23] ERTEN, s. 221; AKMAN, s. 75.

[24] ERTEN, s. 166; AKMAN, s. 113.

[25] OĞUZMAN/ÖZ C. 1 s. 5.

[26] GÜMÜŞ, s. 170, Oğuzman/Öz, C: 1, s. 167; EREN, s. 215.

[27] EREN, s. 217.

[28] Atamer, Yeşim M.: “Yeni Türk Borçlar Kanunu Hükümleri Uyarınca Genel İşlem Koşullarının Denetlenmesi, TKHK m.6 ve TTK m.55,f.1 (f) İle Karşılaştırmalı Olarak”, Türk Hukukunda Genel İşlem Şartları Sempozyumu, Bildiriler Tartışmalar, s. 10

[29] MERAL, Ömer Oğuzhan (2017) "Türk Borçlar Kanunu Ve Türk Medeni Kanunu Kapsamında Sorumsuzluk Anlaşmalarının Geçerliliği", D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Şeref ERTAŞ’a Armağan, C. 19, Özel Sayı, s. 1178.

[30] MERAL, s. 1178.

[31] AYAN, Elif (2016), "Genel İşlem Koşullarındaki Sorumsuzluk Kayıtlarının Hukuken Değerlendirilmesi" Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XX, S. 3, s. 26

Diğer Haberler
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam