Bizi Takip Edin!
Dil Seçimi:

Konkordato Geçici Mühlet Kararı

11.04.2020

Konkordato Başvurusunun Değerlendirilmesi

Konkordato başvurusunun yapılmasından sonra başvurunun yapıldığı Asliye Ticaret Mahkemesinin ilk etapta inceleyeceği husus, konkordato talebine eklenmesi gereken belgelerin eksiksiz ve usulüne uygun bir şekilde hazırlanarak mahkemeye sunulup sunulmadığı olacaktır. Eğer belgelerden biri veya birkaçı eksikse mahkeme, başvuru sahibine bu eksikliğin tamamlanması için kesin süre verecektir. Verilen kesin süre içerisinde eksik belgeler tamamlanmazsa mahkeme başka bir inceleme yapmadan konkordato başvurusunu reddedecektir.

Mahkemenin yapacağı ilk inceleme aslen şekli bir inceleme olup esasa girilmemektedir. Ancak daha ilk bakışta konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı, konkordato projesine uygun hareket edilse dahi borçlunun mali durumunun hiçbir şekilde düzelemeyeceği, başvurucunun amacının sadece kendisine karşı yapılan icra takiplerini durdurmak ve alacaklıları zarara uğratmak olduğu mahkeme tarafından açıkça anlaşılıyor ise geçici mühlet kararı verilmemeli ve bu konkordato talebini daha en başından reddedilmelidir. Bu gibi başvurucunun iyiniyetli olmadığının açıkça ortada olduğu haller dışında, mahkeme yapacağı şekli inceleme sonucu derhal geçici mühlet kararı verecek ve borçlunun malvarlığını korumak için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacaktır.

Konkordatoya başvuracak olan kişi sadece borçlu olmayıp icap ettiğinde alacaklı da borçluya geçici mühlet verilmesi için konkordato başvurusu yapabilecektir. Bu durumda mahkeme konkordato başvurusu için gerekli belgeleri sunması için borçluya süre verecektir. Borçlu bu süre içerisinde başvuru için gerekli belgeleri hazırlayacak, konkordatoya başvuran alacaklı da belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli olan masrafı karşılayacaktır. Bunun dışındaki hususlarda başvuruyu yapanın alacaklı veya borçlu olduğu fark etmeksizin yukarıdaki açıklamalarımız aynen geçerliliğini koruyacaktır.

Hukuk muhakemeleri kanunu hükümleri uyarınca geçici mühlet kararı verilmesi ve komiser atanması çekişmesiz yargı işidir. Yargılama sürecinde basit yargılama usulü uygulanacaktır ve bu sebeple de geçici mühlet kararı verilirken duruşma açılıp açılmaması, kararı verecek mahkemenin takdirine bırakılmıştır.

Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.

Konkordato başvurusunda eksik veya usulüne uygun hazırlanmayan belge olduğu zaman mahkeme tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerektiğine dair;
BAM Hukuk Daireleri 2019/1303 E. - 2020/310 K. sayılı 06.02.2020 tarihli kararı;
“Bu halde, mahkemece, davacı gerçek kişinin, ortağı ve yetkilisi olduğu şirketlerle birlikte konkordato talep etmesi halinde, yine yasa gereğince ön projesini dosyaya ibraz etmesi gerektiği dikkate alınarak, buna dair 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2. maddesi de dikkate alınarak, kesin süre verildikten sonra bu eksikliğin tamamlanıp tamamlanmadığı gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, kabul şekline göre eksiklik tamamlanmadan verilen karar isabetli görülmemiştir.”

Geçici Mühlet Kararı Verilmesi ve Süreler

Geçici mühlete karar verilmesi halinde, mahkeme borçlunun malvarlığının korunması için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacak ve ayrıca konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığını detaylıca incelenmesi amacıyla kural olarak bir kişiyi, geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilecektir. Konkordato ön projesinin detaylı ve karmaşık olması, alacak tutarı ve alacak sayısının fazla olması gibi durumlarda, halin icabından bir kişinin yetersiz kalacağı anlaşılıyorsa, geçici komiser olarak üç kişi de görevlendirilebilecektir.

Mahkemenin ilk etapta hükmedeceği geçici mühlet süresi kural olarak 3 aydır. Bu 3 aylık süre içerisinde borçlu veya konkordato komiseri geçici mühlet süresinin 2 ay daha uzatılmasını mahkemeden talep edebileceklerdir. Uzatma talebini borçlunun yaptığı hallerde, geçici komiserin de görüşü alınacaktır. Mahkeme uzatma talebine istinaden yapacağı incelemede, borçlunun 3 aylık süre içerisinde olumlu sonuçlar gösterdiğine, mali durumunun iyileşmeye başladığına, ek süre verilmesinin konkordato projesinin gerçekleştirilmesinde faydası olacağına kanaat getirirse uzatma talebini kabul edecek ve böylece borçluya verilen geçici mühlet süresi toplamda 5 aya uzayacaktır.

Borçluya verilen bu süreler boyunca mahkemenin geçici mühlet kararıyla birlikte uygulanmasına karar verilen tedbirler uygulanacak, konkordato geçici komiseri tarafından hem ön proje hem de mühlet süreci denetlenecek ve hem borçlu hem alacaklılar bakımından geçici mühletin sonuçları işleyecektir.

Geçici Konkordato Komiseri

Konkordato süreci boyunca borçluyla sıkı bir ilişki içinde çalışacak olan geçici komiser, hem süreci denetleyecek hem de borçluya ihtiyaç duyduğu tavsiyelerde bulunarak ön projenin gerçekleşmesine yardımcı olacaktır. Konkordato komiseri olarak kural bir kişinin atanması ise de kanun, yukarıda belirtilen durumlarda 3 komiser atanmasına da olanak vermiştir. Komiser olarak 3 kişinin görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilecektir. Bir diğer komiserin ise hukukçular arasından seçilmesi tercih edilecektir.

Konkordato komiserlerinin nitelikleri, görevleri gibi hususlar açısından İcra İflas Kanunu geçici mühlet için özel bir düzenleme yapmamış, kesin mühlet sürecinde atanan konkordato komiserine ilişkin maddeye atıfta bulunmuştur. Bu sebeple burada komiserin geçici mühlet sürecinde gerçekleştireceği görevlerden genel olarak bahsedeceğiz.

Komiserin geçici mühlet sürecindeki en temel görevi konkordato ön projesini ve borçlunun mali durumunu inceleyerek projenin gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığını değerlendirmek, geçici mühlet süresince borçlunun malvarlığının korunmasını ve en iyi şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Komiserin yapması gereken diğer görevler şunlardır;

- Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak,
- Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek,
- Bu kanunda verilen görevleri yapmak,
- Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunmak,
- Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek,
- Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek
- Mahkemenin geçici mühlet kararıyla birlikte kendisine verdiği diğer görevlerdir.

Geçici komiseri atayan mercii asliye ticaret mahkemesi olduğuna göre, Komiserin konkordatoya ilişkin işlemleri ile ilgili şikâyetler de bu mahkemeye yapılacak ve mahkeme tarafından kesin olarak karara bağlanacaktır.

Geçici Mühletin Sonuçları ve Alınacak Tedbirler

İcra iflas kanununda geçici mühletin sonuçlarıyla ilgili özel bir düzenleme yapılmamış, bu konuda kesin mühletin sonuçlarına atıf yapılmıştır. Kanun hükmü“Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur.” şeklinde düzenlenmiştir. Geçici mühlet kararıyla birlikte alınan tedbirlerden kasıt ise aslında geçici mühletin borçlu bakımından sonuçlarıdır ve bu da kesin mühlet hakkındaki düzenlemelere tabi olacaktır. Bu sebeple burada kesin mühletin doğurduğu sonuçların en önemlilerinden bahsedilecek, kesin mühletin sonuçları başlığımız altında ise tüm sonuçlara ve detaylarına değinilecektir.

1. Alınacak Tedbirler (Geçici Mühletin Borçlu Bakımından Sonuçları)

Geçici mühlet sürecinde mahkemenin de komiserin de üzerine düşen en büyük görev borçlunun malvarlığını korumak, kötüye gidişatı engellemektir. Bu sebeple mahkeme geçici mühlet kararıyla birlikte borçlunun malvarlığının korunması için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacaktır. Ayrıca borçlu kanun gereği birtakım işlemleri, mahkemeden izin almadan yapamayacaktır. Bu işlemler şunlardır;

- Rehin tesis etmek
- Kefil olmak
- Taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devretmek veya sınırlandırmak
- Karşılıksız tasarruflarda bulunmak
- Mahkemenin karar vereceği diğer işlemler

Borçlu bu işlemleri mahkemeden izin almadan yaptığı takdirde, yapılan işlemler hükümsüz olacak, hiçbir sonuç doğurmayacaktır. Bu durumda mahkeme, borçlunun tasarruf yetkisinin kaldırılmasına karar verebileceği gibi geçici mühletin devamında bir fayda kalmadığına kanaat getirecek olursa geçici mühlet süresinin kaldırılmasına da karar verebilecektir.

Geçici komiser borçlunun mali durumunu denetlediği gibi bu tedbirlere uyup uymadığını da denetleyecek, yeri geldiğinde borçluya tavsiyelerde bulunacak, tüm süreçte olduğu gibi tedbirlerin uygulamasında da borçluyla birlikte hareket edecektir. Bu sebeple de mahkeme, tedbirler hakkında vereceği izinlerde geçici komiserin de görüşünü alacaktır. Son olarak belirtmemiz gereken husus, mahkeme geçici mühletle birlikte karar verdiği tedbirlere, borçlunun davranışlarına ve ekonomik durumundaki gelişmelere paralel olarak geçici mühlet süresi boyunca yeni tedbirler de ekleyebilecektir.

2. Takiplerin Durması ve Yeni Takip Yapılamaması

Asliye ticaret mahkemesinin geçici mühlet kararı vermesiyle birlikte gerçekleşecek belki de en önemli sonuç, borçlu hakkında icra ve iflas yoluyla takip yapılamamasıdır. Şüphesiz ki bu düzenleme borçlunun malvarlığının korunması ve mali durumunun daha da kötüleşmemesi için oldukça önemlidir.

Geçici mühlet süreci boyunca borçlu aleyhine Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacak ve daha önceden başlamış takiplerde duracaktır. Ayrıca ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmayacaktır. Süreç boyunca takip yapılamayacağından, yapılan herhangi bir takip işlemiyle kesilebilen zamanaşımı süreleri de duracak ve işlemeyecektir. Önemle belirtilmesi gereken husus, burada getirilen takip yasaklarından sadece borçlunun yararlanabileceğidir. Prof. Dr. Baki Kuru’ya göre, borçlu lehine rehin veren veya kefil olan 3. kişiler geçici mühletin sonuçlarından yararlanamayacaklardır. Bu sebeple de her ne kadar borçluya karşı takip yapılamasa da adi veya müteselsil olduğu fark etmeksizin kefillere karşı takip başlatılabilecektir.

Takip yasağının istisnalarından bahsedecek olursak, geçici mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilecek veya başlamış olan takiplere devam edilebilecektir. Ancak yapılan bu takip nedeniyle rehinli mallar hakkında muhafaza tedbirleri alınamayacak ve bu malların satışı gerçekleştirilemeyecektir. Yasağın diğer önemli istisnaları ise geçici mühlet kararının verildiği tarihten önceki bir yıl içerisinde doğan, ihbar ve kıdem tazminatları dahil işçi alacakları ve aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacaklarıdır. Bu alacaklar için de borçluya karşı takip yapılabilecektir.

Son olarak belirtilecek husus, takip yasakları geçici mühlet kararının bir sonucu olduğundan, herhangi bir sebeple geçici mühlet kaldırılacak olursa durdurulan takipler devam edecek ve borçluya karşı icra ve iflas yoluyla takip yapılmasına herhangi bir engel kalmayacaktır.

Geçici Mühlet Kararının İlânı, Bildirilmesi ve Karara İtiraz

Mahkeme konkordato başvurusu hakkında gerekli incelemelerini bitirdikten ve başvuruyu kabul ederek geçici mühlet verilmesine karar verdikten sonra, alacaklıların ve diğer 3. kişilerin bu karardan haberdar olması ve karara karşı bir itirazları varsa bunları mahkemeye sunmaları amacıyla mühlet kararını Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilan ettirmektedir. Yapılan bu ilanda borçluya geçici mühlet verildiği, alacaklıların ilanın yapıldığı tarihten itibaren yedi günlük kesin süre içerisinde geçici mühlet kararını veren mahkemeye dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir. Burada alacaklılar konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı, konkordato projesine uygun hareket edilse dahi borçlunun mali durumunun hiçbir şekilde düzelemeyeceği, başvurucunun amacının sadece kendisine karşı yapılan icra takiplerini durdurmak ve alacaklıları zarara uğratmak olduğu gibi hususları belirterek borçluya geçici mühlet verilmesine itiraz edebileceklerdir.

Ayrıca mahkeme sadece bu ilanı yaptırmakla kalmayacak, her türlü tedbirin alınması ve kurumların borçluya geçici mühlet verildiğini öğrenebilmesi amacıyla mühlet kararını derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirecektir.

Geçici mühlet kararında olduğu gibi geçici mühletin uzatılmasına ve geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar da yukarıda belirttiğimiz şekilde ilân olunacak ve ilgili yerlere bildirilecektir.

Geçici Mühletin Kaldırılması

Geçici mühletin kaldırılması konusunda kanun, kesin mühlete ilişkin maddelere atıf yapmıştır. Bu maddeler uygun olduğu ölçüde geçici mühlet kararının kaldırılmasında da uygulanacaktır. Geçici mühlet kararı temelde iki sebeple kaldırılabilecektir. İlk ihtimal borçlunun mali durumunun düzeldiği ve konkordatoya gerek kalmadığı durumudur. İkincisi ise konkordatonun sonuçsuz kalacağının açık ve net bir şekilde anlaşıldığı, konkordato projesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığının, borçlunun mali durumunun daha da kötüye gideceğinin açıkça belli olduğu durumdur. Aşağıda bu iki durumu da genel olarak açıklayacağız.

Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin, geçici mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin geçici komiser tarafından tespit edildiği hallerde, komiser bu durumu yazılı raporuyla mahkemeye bildirecektir. Raporu alan mahkeme gerekli incelemeleri yaptıktan sonra re’sen geçici mühletin kaldırılmasına ve konkordato talebinin reddine karar verecektir. Böylece borçlunun mali durumda beklenen iyileşme, süreç daha da uzamadan gerçekleşmiş olacaktır. Böylece geçici mühlete bağlanan sonuçlar da ortadan kalkacaktır. Verilen bu kadar mahkemece, yukarıda belirtilen şekilde ilan ettirilecektir.

Diğer ihtimalde ise iflâsa tabi borçlu bakımından, geçici mühletin verilmesinden sonra aşağıda belirtilen durumların gerçekleşmesi hâlinde komiser yine yazılı bir rapor düzenleyecek ve durumu derhal asliye ticaret mahkemesine bildirecektir. Bu durumlar şunlardır;

1- Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
2- Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
3- Borçlu alınan tedbirlere aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.
4- Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.

Bu durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme geçici mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verecektir.

Borçlunun iflasa tabi olmadığı hallerde ise yukarıda belirtilen 2. ve 3. durumun gerçekleştiği anlaşıldığında geçici komiser yukarıda belirtildiği şekilde rapor düzenleyecek ve asliye ticaret mahkemesi de bu rapora uygun olarak geçici mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verecektir.

Diğer Haberler
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam