Bizi Takip Edin!
Dil Seçimi:

Konkordato Hakkında Verilen Yargıtay Kararları

28.04.2020

23. Hukuk Dairesi    2019/3457 E. , 2020/701 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacılar vekili, üç müvekkili şirketin birbiriyle ilişkili şirketler olup aynı ortaklık yapısına sahip olduğunu, müvekkili .....nin iki ayrı büyük gayrimenkul projesinin sahibi ve yüklenicisi, ......nin kendisi ile aynı adı taşıyan büyük bir inşaat ve devremülk termal tesisi projesinin sahibi ve yüklenicisi,..... Şti.nin ise her iki şirketin taahhüt şirketi durumunda olduğunu, şirketlerin ayrı tüzel kişiliklere sahip olsa dahi birbirlerine yönelik ciranta, kefalet ve taahhüt ilişkisi olup zincirleme sorumluluk içerisinde olduklarını, şirketlerin 2017 yılında likitide sıkıntısını banka borçlanması yapmak suretiyle aşmaya çalıştığını, ancak piyasalardaki durum nedeni ile başarılı olamadığını, ön projesi ile borçlardan tenzilat talebi ile hazırlanan proje kapsamında elde edilecek gelirlerle mali kaynak sağlanacağını, borçların ödeneceğini ileri sürerek konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketlerin geçici mühletten bu yana meydana gelen gelişmeleri dikkate alınmak sureti ile mali durumunu iyileştirme ve önceden doğmuş ve gelecekte doğacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, konkordato ön projesinin uygulanmasının mümkün görülmediği, konkordatonun tasdiki ihtimalinin olmadığı gerekçesi ile davacı şirketlerin kesin mühlet taleplerinin reddi ile İİK'nın 292/1- b bendi gereğince

davacı şirketlerin ayrı ayrı iflasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 09/05/2019 tarihli ve 2019/430-2019/874 E.-K. sayılı ilamıyla davacılar vekilinin, konkordato kesin mühleti verilmesine dair istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin, davacı borçlu şirketler ile ilgili verilen İflas kararına dair istinaf başvurusunun kabulü ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/495 Esas, 2018/1206 Karar ve 30.11.2018 tarihli kararının kaldırılmasına, davacı ... Otelcilik Gayrimenkul Taahhüt San. ve Tic. A.Ş, davacı Burj Al ...Pazarlama İnşaat Taahhüt Limited Şirketinin ve davacı .... Beton Nakliyat İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketinin kesin mühlet taleplerinin ayrı ayrı reddine, İflasa tabi davacı borçlu şirketler hakkında, İİK'nın 292. maddesi gereğince şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararını davacılar vekili temyiz etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 22.11.2019 tarihli kararı ile kararın İİK nun 293/2-3. fıkraları gereğince kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Bu kez Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz isteminin reddine dair verilen kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---



23. Hukuk Dairesi    2019/2226 E. , 2020/1091 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, şirketin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, mevcut piyasa koşulları ve bu koşulların etkisi, bankaların olumsuz tutumu, piyasada olan alacakların tahsil edilememesi nedeniyle aktif ve pasif dengesini sağlayamadığını, konkordato projelerinin alacaklılarla 1,5 yıl ödemesiz, sonraki 4 yıllık vade konusunda anlaşarak konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak aylık taksitlerle faizsiz olarak garameten ödemek olduğunu, şirket bünyesinde daire dışında bulunan taşınmazlarında satışının planlandığını ileri sürerek konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, şirketin dava açmadan önce borca batık durumda olduğu, geçici mühlet süresi içinde borca batıklığının arttığı, yurt dışındaki inşaat maliyetlerinin şirketin ticari defterlerinde yer almadığı, şirketin 2019 yılına kadar yurt dışı işlerden sağlamayı planladığı gelirle ilgili hiçbir belge sunmadığı, her ne kadar ön projesinde gayrimenkullerin satışı planlanarak tenzilat ve indirimli konkordato talep edilmiş ise de bu taşınmazların şirket adına kayıtlı olmadıkları ve şirkete ait Türkiye sınırları içinde herhangi bir taşınmaz bulunmadığı, konkordato projesinde öngörülen ve alacaklılarla 1,5 yıl ödemesiz, sonraki 4 yıl vade konusunda anlaşma sağlanarak konkordatonun tasdikinden itibaren aylık taksitlerle faizsiz, garameten ödeme yapılması konusundaki proje ve teklifin alacaklılar tarafından kabulünün mümkün görülmediği gerekçesiyle davacının konkordato talebinin reddi ile iflasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/142 E.- 2019/689 K. sayılı ilamı ile

davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararını, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---



23. Hukuk Dairesi  2019/3389 E. , 2020/1118 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, davacı şirketlerin inşaat alanında faaliyet gösterdiklerini, son dönemlerde meydana gelen döviz artışı nedeniyle nakit akışında öngörülemeyen sıkıntılar yaşadıklarını, borçlarını ödemekte zorlandıklarını, uzun vadeye yayılacak bir ödeme planı içerisinde ekonomik dar boğazdan çıkmalarının mümkün olduğunu ileri sürerek, konkardato taleplerinin kabulü ile öncelikle geçici mühlet verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacı ... San. ve Tic. A.Ş. bakımından borca batık olan şirketin konkordato projesinin inandırıcı ve gerçekçi olmadığı gerekçesiyle, talebin reddi ile davacı şirketin iflasının açılmasına, davacı Isıdem Tesisat Klima Taah. İnş. Müş. Tic. Ltd. Şti. bakımından ise borca batık olmadığı anlaşılan şirketin konkordato isteminin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

---



23. Hukuk Dairesi    2019/1658 E. , 2020/1119 K.

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacı şirketin yumurta üretim ve satışı alanında faaliyet gösterdiğini, son dönemlerde bir kısım sebeplerle ekonomik dar boğaza girdiğini, borçlarını ödemekte zorlandığını, uzun vadeye yayılacak bir ödeme planı içerisinde ekonomik dar boğazdan çıkmalarının mümkün olduğunu ileri sürerek, konkardato taleplerinin kabulü ile öncelikle geçici mühlet verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacı şirketin geçici mühlet içerisinde zarar etmeye devam ettiği, kaldı ki öngörülen karın elde edilmesi halinde dahi borçların ödenmesinin mümkün olmadığı, 3.010.361,57 TL borca batık durumda olduğu, davacının alacaklılar zararına bir kısım ödeme ve mal kaçırma faaliyeti içerisinde bulunduğu, sermaye artırımına dair taahhüdün de somutlaştırılmadığı, mühletin devamının alacaklıların zararına sonuç doğuracağı gerekçesiyle, talebin reddi ile davacı şirketin iflasının açılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2020/302 E. , 2020/972 K.

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan İİK 285 ile 308.) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen ek kararın süresi içinde müdahil vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R –

İlk derece mahkemesi 12.04.2019 tarihli ara kararla; davacı vekilinin tedbir talebinin kabulü ile, davacı ... Orman Ür. Mob. Uluslararası Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'ne ait Sanayi Çarşısı 2. Sokak No:3/B Düzce adresindeki taşınmaza ilişkin; 25/07/2014 tarihli kira sözleşmesinden doğan kira bedellerinin ipotekli dosyaya ödenmesinin durdurulmasına, karar verilmiş, ara karara yönelik müdahil T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 07.11.2019 tarihli ve 2019/1879 E.- 2019/1148 K. sayılı kararıyla, borçlunun lehine olmak üzere verilen geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı yasa yolunun kapatıldığı, bu hali ile kararın istinafı kabil bir karar olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Karar, müdahil T.C. Ziraat Bankası vekili tarafından temyiz edilmiş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 31.12.2019 tarihli ek kararı ile verilen kararın kesin olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Ek kararı, müdahil T.C. Ziraat Bankası vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil T.C. Ziraat Bankası vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi ek kararına ilişkin müdahil T.C. Ziraat Bankası vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.12.2005 günlü ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesi gereğince müdahilden harç alınmasına yer olmadığına, 13.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/3530 E. , 2020/836 K.

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki iflas, konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R –

Davacılar vekili, tekstil ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren davacı şirketlerin, döviz kurundaki dalgalanmalar ve faizlerdeki artışlar nedeniyle nakit akım dengelerinin bozulduğunu, borçlarını ödeyemez duruma geldiklerini ileri sürerek İİK 285 vd. maddeleri gereğince konkordato mühleti verilmesini ve konkordato komiseri atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamında göre; davacılardan ...Tekstil A.Ş. yönünden konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı, şirketin aktiflerinde artış olmadığı ve faaliyeti bulunmadığı gerekçesiyle iflasına; ... Turizm A.Ş. yönünden ise borca batık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar üzerine davacılar vekili ve müdahil vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Malatya 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davacılardan ...Tekstil A.Ş. yönünden konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı, şirketin aktiflerinde artış olmadığı ve faaliyeti bulunmadığı gerekçesiyle iflasına; ... Turizm A.Ş. yönünden ise borca batık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili ve müdahil vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacılar vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 11.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/3457 E. , 2020/701 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacılar vekili, üç müvekkili şirketin birbiriyle ilişkili şirketler olup aynı ortaklık yapısına sahip olduğunu, müvekkili .....nin iki ayrı büyük gayrimenkul projesinin sahibi ve yüklenicisi, ......nin kendisi ile aynı adı taşıyan büyük bir inşaat ve devremülk termal tesisi projesinin sahibi ve yüklenicisi,..... Şti.nin ise her iki şirketin taahhüt şirketi durumunda olduğunu, şirketlerin ayrı tüzel kişiliklere sahip olsa dahi birbirlerine yönelik ciranta, kefalet ve taahhüt ilişkisi olup zincirleme sorumluluk içerisinde olduklarını, şirketlerin 2017 yılında likitide sıkıntısını banka borçlanması yapmak suretiyle aşmaya çalıştığını, ancak piyasalardaki durum nedeni ile başarılı olamadığını, ön projesi ile borçlardan tenzilat talebi ile hazırlanan proje kapsamında elde edilecek gelirlerle mali kaynak sağlanacağını, borçların ödeneceğini ileri sürerek konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketlerin geçici mühletten bu yana meydana gelen gelişmeleri dikkate alınmak sureti ile mali durumunu iyileştirme ve önceden doğmuş ve gelecekte doğacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, konkordato ön projesinin uygulanmasının mümkün görülmediği, konkordatonun tasdiki ihtimalinin olmadığı gerekçesi ile davacı şirketlerin kesin mühlet taleplerinin reddi ile İİK'nın 292/1- b bendi gereğince davacı şirketlerin ayrı ayrı iflasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 09/05/2019 tarihli ve

2019/430-2019/874 E.-K. sayılı ilamıyla davacılar vekilinin, konkordato kesin mühleti verilmesine dair istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin, davacı borçlu şirketler ile ilgili verilen İflas kararına dair istinaf başvurusunun kabulü ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/495 Esas, 2018/1206 Karar ve 30.11.2018 tarihli kararının kaldırılmasına, davacı ... Otelcilik Gayrimenkul Taahhüt San. ve Tic. A.Ş, davacı Burj Al ...Pazarlama İnşaat Taahhüt Limited Şirketinin ve davacı .... Beton Nakliyat İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketinin kesin mühlet taleplerinin ayrı ayrı reddine, İflasa tabi davacı borçlu şirketler hakkında, İİK'nın 292. maddesi gereğince şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararını davacılar vekili temyiz etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 22.11.2019 tarihli kararı ile kararın İİK nun 293/2-3. fıkraları gereğince kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Bu kez Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz isteminin reddine dair verilen kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/3523 E. , 2020/725 K.

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki adi korkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen ek karar süresi içinde müdahil...ı AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı şirket vekilinin, adi korkordato talebinde bulunduğu mahkemece, 09.10.2018 tarihli tensip tutanağı ile üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine ve borçlunun malvarlığının muhafazası için ihtiyati tedbire karar verilmiş olup, 21.01.2019 tarihli ara kararın 9. maddesi ile konkordato talep eden davacı şirket adına kayıtlı banka hesaplarına bloke konulmasına ve bankaca alacağa ilişkin mahsup işlemi yapılmasının tedbiren önlenmesine yönelik kararın aynen devamına ilişkin karar verilmiş, alınan karara müdahil ... AŞ. vekilinin itirazı üzerine, 05.03.2019 tarihli duruşma ara kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, müdahil ... AŞ. vekili istinaf isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece, 25.03.2019 tarihli ek kararla İİK'nın 287 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbire ilişkin kararların istinaf kapsamında olmadığı gerekçesiyle, müdahil vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, işbu ek karara karşı müdahil ... AŞ. vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur. Yetkili istinaf dairesince, İİK'nın 287/6 ve HMK'nın 353/1-b-1 maddeleri uyarınca, başvurunun esastan reddine dair verilen kararın, yine ... AŞ. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, istinaf dairesince, 11.11.2019 tarihli ek kararı ile, alınan karara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu gerekçesiyle, temyiz başvurusu reddedilmiştir. Ek kararı, müdahil ... AŞ. vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil ... AŞ. vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararına ilişkin müdahil ... AŞ. vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/3512 E. , 2020/724 K.

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacının uzun süredir eczacılık işi ile uğraştığını, 2011 yılında bölgede meydana gelen deprem nedeniyle maddi olarak zarara uğradığını, akabinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, konkordato imkanının sağlanması durumunda 5 yıl gibi bir sürede faizsiz olarak tüm borçlarını ödeyebileceğini ileri sürerek, konkordato mühleti verilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahiller vekilleri, talebin reddini istemişlerdir. Mahkemece, sunulan projenin alacaklıları zarara sokma kastından ari olmadığı gerekçesiyle, talebin reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf mahkemesine başvurulmuş olup, yetkili ve görevli istinaf dairesince yapılan inceleme neticesinde, davacının projeyi dava dilekçesi ekinde sunmadığı, daha sonra sunulan projenin ise kanunun aradığı şartları taşımadığı, borcu ödemeye yeterli olmadığı gibi alacaklıları zarara uğratmaktan ari olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İİK'nın, 7101 Sayılı Knun ile eklenen, 293/2 maddesi, Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, "hakkında iflas kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir." hükmünü içermektedir. İİK'nın bahsi geçen maddesi gereğince, kesin mühlet talebinin reddi ile iflasa dair karar verilmeyen hâllerde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararlar kesin olduğundan temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen karar kesin olduğundan, davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2020 tarihinde, oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/3509 E. , 2020/450 K.

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde alacaklı vekilince ek karar yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı ... İnşaat Haf. Taah. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından konkordato mühleti talebiyle dava açılmış olup alacaklı Türkiye ... Bankası A.Ş. vekili tarafından konkordato talebinde bulunan şirketten alacaklı oldukları gerekçesiyle davaya katılma talebi ile alacaklı bankaya ait olan ve ciro edilerek bir kısım bankalara verilen ancak keşide tarihi gelmemiş olan çeklerin kendilerine iadesi talep edilmiştir. Mahkemece, konkordato talebine ilişkin davaların çekişmesiz yargı işi olup hasımsız görüldüğünden müdahillik taleplerinin ve çeklerin iadesi taleplerinin reddine dair verilen karara karşı alacaklı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bam 5.Hukuk Dairesi tarafından 18.07.2019 tarihli ilamla; dava sonuçlanıncaya kadar ara kararından rücunun her zaman mümkün olup ara kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu karara karşı alacaklı vekilinin temyizi üzerine temyiz talebi Bursa Bam 5.Hukuk Dairesi tarafından 17.09.2019 tarihli ek kararla reddedilmiştir Bu kez alacaklı vekili Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen ek karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre alacaklı vekilinin ek karara ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/2217 E. , 2020/291 K.

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaman Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde konkordato talep eden ... İnşaat Emlak Taahhüt Mühendislik İnşaat Malzemeleri Temizlik Hayvancılık Ceviz Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Konkordato talep eden vekili, inşaat sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirketin, ekonomik durgunluk, likit piyasasındaki daralma, girdi maliyetlerindeki artışlar, yeni yatırım maliyetleri gibi nedenlerle mali ve ekonomik yönden zor duruma düştüğünü, bu çerçevede alacaklıları ile uzlaşmak durumunda kaldığını, konkordato geçici ve kesin mühlet talebinin kabulü halinde borçların 24 ay vade ile yapılandırılacağını, şirket ortağının sermaye artışında bulunacağını, dışardan ortak ve kredi alınarak şirketin mali yapısının güçlendirileceğini ileri sürerek, İİK’nın 287. maddesi hükmü uyarınca geçici mühlet verilmesini ve İİK’nın 297/2. maddesinde sayılanlar da dahil olmak üzere şirket mal varlığının muhafazası için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını, geçici bir konkordato komiseri tayin edilmesini ve nihayet İİK’nın 289. maddesi hükmü uyarınca kesin mühlet verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, şirketin mevcut durumu ile konkordato projesinde taahhüt edilen sonuca ulaşma ihtimalinin güç olduğu, mali kayıtlarının gerçek durumla örtüşmediği, fiili varlıklarının borçları karşılama oranının %16,5 olduğu ve yaklaşık 7.845.000,00 TL borca batık durumda bulunduğu, sunulan konkordato projesinin somut, ciddi ve uygulanabilir olmadığı, borca batıklıktan çıkma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle, konkordato talebinin reddi ile şirketin iflasına dair verilen karara karşı, şirket vekilince yapılan istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 17.05.2019 tarihli ve 1112 E. 846 K. sayılı ilamıyla esastan reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararını, konkordato talep eden şirket vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin

takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre konkordato talep eden ... İnşaat Emlak Taahhüt Mühendislik İnşaat Malzemeleri Temizlik Hayvancılık Ceviz Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle konkordato talep eden ... İnşaat Emlak Taahhüt Mühendislik İnşaat Malzemeleri Temizlik Hayvancılık Ceviz Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına 21.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/2385 E. , 2019/5149 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Şikayetçi vekili, müvekkili borçlu şirket hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/432 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan konkordato yargılamasında 13.04.2018 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, aynı davada taraflarınca banka hesabı açıklamalı konulu başvuruları üzerine, 30.04.2018 tarihli, davacı şirket hakkında geçici mühlet tarihinden itibaren takas yapılmaması konusunda ek tedbir kararı verildiğini, ek tedbir kararının şüphelilerin müdür olduğu ... T.A.Ş ‘ne 07.05.2018 tarihinde sunulduğunu, karar gereğince müvekkili hesaplarındaki paraya bankanın alacağına mahsuben takas yapılmaması gerektiğinin beyan edildiğini, ancak şüphelilerin tedbir kararına cevaben, rehin sözleşmesinden kaynaklanan rehin haklarının bulunmakta olduğu, rehin hakları gereğince mahsup işleminin yapıldığı, bu hakkın sözleşmesel bir hak olduğu, mahkemece rehin hakkı kullanımına ilişkin bir tedbir bulunmadığı, ilgili tutarın iadesinin mümkün görülmediğinin belirtildiği, bu şekilde mahkemenin tedbir kararına karşı gelinip kararın uygulanmadığını, dosyada verilen ara karar gereğince, banka tarafından takas işleminin uygulanmaması gerekirken söz konusu ara karara direnilerek müvekkili alacağına takas işleminin uygulandığını, ara karar gereğince 19.04.2018 tarihinden itibaren müvekkili alacağına mahsuben takas yolu ile el konulmasının yasal olmadığını, yasal olmayan işlemlerin yok hükmünde olduğunu, ... T.A.Ş Laleli Şubesi müdür ve ticari müşteri ilişkileri yöneticinin bu hali ile HMK 398. maddesine aykırı davrandıklarını ileri sürerek şikayet olunanların disiplin hapsi ile cezalandırılmalarını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar vekili, iddia edilen tedbir kararının bankaca yapılan tahsilat işleminden sonra haricen şikayetçi tarafından tebliğ edildiğini, ayrıca yapılan işlemin nakit blokaj rehni ile rehnedilen tutarın tahsilatı işlemi olduğunu, takas işleminin de yapılmadığını, tedbire muhalefet suçunun oluşabilmesi için öncelikle tedbir kararının HMK 393/2 ve 4. fıkra hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerektiğini, tedbir kararının ilgili icra müdürlüğü tarafından değil şikayet eden tarafından haricen tebliğ edildiğini, tedbir kararlarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini savunarak şikayetin reddi ile müvekkillerinin beraatine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından şikayet olunanlar hakkında verilen beraat kararına karşı şikayetçi vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince talebin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/2388 E. , 2019/5150 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekili vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkili borçlu şirket hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/432 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan Konkordato yargılamasında 13.04.2018 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, aynı davada taraflarınca banka hesabı açıklamalı konulu başvuruları üzerine, 30.04.2018 tarihli, davacı şirket hakkında geçici mühlet tarihinden itibaren takas yapılmaması konusunda ek tedbir kararı verildiğini, şikayet olunanların tedbire aykırı davrandıklarını ileri sürerek şikayet olunanların disiplin hapsi ile cezalandırılmalarını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar, şikayetin reddi ile beraatlerine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından şikayet olunanlar hakkında verilen beraat kararına karşı şikayetçi vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince talebin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

23. Hukuk Dairesi    2019/3099 E. , 2019/4487 K.

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

YEREL MAHKEME : Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R –

Davacı vekili, çiftçilik işiyle uğraşan müvekkilinin borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü, kredi taksitlerinin vadelerinin geldiğini ve bunları ödeyemez durumda bulunduğunu, bankalar dışında bir alacaklısının bulunmadığını, müvekkilinin çiftçilik yaptığı bölgede dolu ve yağmur sonucu önemli zararlara uğradığını ve bu nedenle bankalara olan kredi borçlarını ödeyemez hale geldiğini ileri sürerek İİK 285 vd. maddeleri gereğince müvekkiline konkordato mühleti verilmesini ve konkordato komiseri atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacı asilin 21.12.2018 tarihli dilekçesi ile davanın feragatı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcı peşin alındığından, harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Diğer Haberler
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam